“Köpek gibi çalışıyorum, içkim yok, kumarım yok, karı kız peşinde değilim, evden işe işten eve geliyorum, bir sorun Allah aşkına yalanım var mı? Elim kolum sürekli dolu, her akşam taşıyorum. Bir eksiği yok. Rahat mı batıyor ne? Ya kadın! Elimden al şu poşetleri bir kez de kapıda karşıla. Gelir gelmez dır dır vır vır…”

“Ya hocam, asıl haksızlık eden kendisi. Sofra hazır olamazsa çemkirir. Yemekte bardak eksik olsun surat asar. Ben de ondan yarım saat önce geliyorum eve. Sofrayı hazırlayacağım derken kapıda karşılayamıyorum. Yemeği yiyoruz hiç konuşmadan. Nasıl geçti günün diyorum. ‘İyi’ diyor. Ne yani? Koca gün, üç harfli bir kelimeye sığıyor. Ben anlatıyorum günümü, dalgın dalgın tabağına bakıyor. Geçen gün ‘Nesrin kim?’ dedi iyi mi? Dört yıllık mesai arkadaşım. Kocasından boşanıyor. Ben de mal gibi anlatıyorum günlerdir Nesrin’i. Bazen soru soruyorum dinleyip dinlemediğini anlamak için, başını sallıyor ya da ‘Tuzu biraz fazla olmuş’ diyor. Ya ben ne diyorum o ne cevap veriyor. Sonra alıyor kumandayı eline habire zaplayıp zıplayıp duruyor. Ne bir sohbet ne bir konuşma. Asıl ona sorun son kez sinemaya ne zaman gittiniz diye. Sorun, sorun…”

Sevgi dillerimiz farklı. Bu örnekteki kadının baskın sevgi dili “Kaliteli Zaman Geçirme”. Eşi günlük gelişmeleri anlatırken televizyondaki haberlere ya da futbol yorumlarına bakan erkek, eşiyle kaliteli zaman geçirmiyordur ve eşinin baskın sevgi dili kaliteli zaman ise eşi, kendisinin ihmal edildiğini, önemsenmediğini ya da sevilmediğini düşünecektir. Eşinin yüzüne bakarken sıkıntılı ya da sabırsız bir vücut dili kullanan ya da “Sen bitir de ben konuşayım.” yüz ifadeli kişinin karşısındaki diğer kişi de aynı hisleri duyacaktır.

Kaliteli zaman geçirmenin; kaliteli sohbet ve kaliteli eylemler olmak üzere iki alt türü vardır.

Kaliteli sohbet sadece iyi bir dinleyici olmayı değil aynı zamanda iyi bir konuşmacı olmayı ve kendini doğru ifade etmeyi de gerektirir. “Keşke kocam konuşsa da ne hissettiğini bilsem!” diyen kadın kendi anladığı dil ile iletişim kurmak istemektedir. Birçok kadının yukarıdaki örnekte olduğu gibi eşlerinin hiç konuşamadıklarından yakındıklarını duyarız ama burada kastedilen elbette ki hiç ses çıkarmamak değildir, sadece anlamlı, karşılıklı anlayış ve ilgiye dayalı sohbetlerin edilmediği anlamına gelmektedir. Kaliteli eylemler ise birinizin ya da her ikinizin ilgi duyduğu herhangi bir şey olabilir. Amaç birlikte bir şeyler yapmak ve yaptıklarınızı şu düşünceyle doldurmaktır: “Onun için değerliyim. Benim sevdiğim bir şeyi yapmak istedi ve bunu olumlu bir tutumla yaptı.”

Eşinizin baskın sevgi dili kaliteli sohbet ise karşınızdakinin söylediğini pür dikkat dinlemelisiniz, sorularınızı onu kesmek, kafasını karıştırmak, öneride bulunmak için değil onu dinlediğinizi göstermek düşünce istek ve duygularını anlamak için sorun. Size her gün işyerindeki aynı sorunları anlatan eşiniz sizden ne yapacağına dair öneri istememektedir, sadece ve sadece onu dinlediğinizi, anladığınızı, yanında ve arkasında olduğunuzu hissettirmenizi istemektedir. Tavsiyelerimizi sadece istendiği zaman sunmalıyız. Bunu yaparken de asla üstünlük taslamamalıyız. Çoğumuz, nasıl konuşacağımızı biliyoruz ama nasıl dinleyeceğimizi bilmiyoruz.

Yukarıdaki örnekte erkeğin baskın sevgi dili ise “Hizmet Eylemleri”dir. Hizmet eylemleri, birlikte olduğunuz kişinin hoşuna giden şeyleri yapmak anlamına gelir. Yemek pişirmek, sofrayı kurmak, bulaşık yıkamak, ortalığı toplamak ve temizlemek, lavaboları temizlemek, banyodaki kılları toplamak, araba yıkamak, bebeğin altını değiştirmek, çöpü dökmek, toz almak, evi boyamak, çiçek bakımı yapmak, köpeği yürüyüşe çıkarmak, kedinin kumunu temizlemek, akvaryumu temizlemek, alışverişi yapmak, eşini kapıda karşılamak… Bütün bu eylemler, düşünce, planlama, zaman, enerji ve çaba ister. Gerçekten isteyerek ve içtenlikle yaptığınız takdirde sevginizi de ifade etmiş olursunuz.

Birbirimizden bir şeyler rica edebiliriz ama asla bir şeyler talep etmemeliyiz. Çiftin her iki üyesi de birbirlerinden bir şeyler beklemek yerine ricalarda bulunmaya başladıklarında ilişki de yoluna girer. Eleştiri ve beklentiler ise ilişkilere engel olur. Ricalar sevgiyi yönlendirirken, talepler sevgi akışını keser.

Evlenmeden önce birbirimiz için yaptığımız şeyler evlendikten sora yapacaklarımızın garantisi değildir. Bu nedenle evlilik sonrası beklentilerimizi bulamayabiliriz.  Evlilik süreci içinde birisinin diğerine karşı yönelttiği eleştiriler onun sevgi dilinin ne olduğu ve beklentileri konusunda çok net ipuçları sunar. İnsanlar eşlerini en çok en derin duygusal ihtiyaçlarının bulunduğu konularda eleştirme eğilimindedirler. Aslında bu eleştiriler sevgi için yalvarmanın işe yaramayan yöntemidir.

Eşimizin sevgi dilini çözüp onun diliyle konuşmaya başladığımızda, onun da bizim sevgi dilimizi konuşmaya başladığını göreceksiniz. Amaç bağcıyı dövmek değil üzüm yemekse siz, karşınızdakinin sevgi dilini konuşmaya başlayarak mutluluğa ve ağız tadına ulaşmak yolunda çaba sarf edebilirsiniz.