MAKALELER

ATALET 1 (24.04.2013 20:01:39)

Bir kişinin gerçekten “yapması gerektiğini” düşündüğü, niçin yapması gerektiğini bildiği, nasıl yapabileceğini öğrendiği, yapmayı istediği, yapabileceğine inandığı, yaparsa ne kazanacağını, yapmamakla ne kaybettiğini bildiği bir iş hakkında hiçbir şey yapmadan durması, atalet halinde olduğunu gösterir.

İnsanların çoğunluğu aslında hayatta başarılı olmak için neler yapmaları gerektiğini gayet iyi biliyorlar. Başarılı olamadıkları için neler kaybettiklerinin, ne acılar çektiklerinin de farkındalar. Başarılı olurlarsa neler kazanacaklarını, ne kadar mutlu olacaklarını da biliyorlar. İsterlerse nasıl başarılı olacakları ile ilgili de pek çok şey biliyorlar. Sorulduğunda başarılı bir insan olmayı istediklerini de söylüyorlar. Peki, neden bu insanlar başarılı olamıyorlar? Niye bu ülke hala “kaybedenlerin” ülkesi? Neden başarılı, mutlu ve halinden memnun insanların genel nüfusa oranı %10 bile değil?

 İnsanları durduran, onları ellerinden gelenin en iyisini yapmaktan alıkoyan, yaşayabilecekleri en iyi hayatı yaşamalarına engel olan şey “atalet” halinde yaşamalarıdır.
 
Atalet; bir kişinin, kurumun ya da toplumun yapması gereken bir işi gereken zamanda, yapması gereken yerde ve yapması gerektiği gibi yapmamasıdır. 
 
Atalet, teknik anlamada eylemsizlik, durağanlık, hareketsizlik demektir. Gündelik dilde tembellik, ağırkanlılık, yılgınlık, yavaşlık, hantallık gibi kelimelerle ifade edilir. Üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket etme, yumurta kapıya gelmeden harekete geçmeme gibi deyimler ataletliler için çokça kullanılır. Kısacası ataletliler hayatı ağır çekim filmlerdeki gibi yaşayan insanlardır.
Atalet halindeki kişiler sürekli birilerini suçlarlar, başkalarının işlerini ne kadar kötü yaptıklarından bahsederler, hatta o mevkie makama gelirlerse o işi ne kadar iyi yapacaklarına dair parlak fikirleri de vardır. Ancak aynı kişilerin kendiişlerini iyi yapmak, daha iyi yapmak için en ufak bir çabaları bile yoktur. Kendi meslekleri ile ilgili yayınları takip etmezler, gelişmeleri izlemezler, görev başındayken son derece isteksiz ve somurtkandırlar. “Mesai bitse de gitsek, akşam olsa da yatsak” havasındadırlar.
Kişisel ataleti sorgulamaya bazı sorular sorarak başlayalım: Kesin, net ve tam olarak kim olmak, neler yapmak, nasıl bir hayat yaşamak istiyorsunuz? Bu istediğinizi ne kadar zaman içerisinde hangi bedeller karşılığında nasıl elde edebilirsiniz? Sizin diğer insanlara göre daha iyi yapabileceğiniz işler neler? Hedeflediğiniz şeyi kesin olarak başarabilecek olsaydınız yarından itibaren ne yapardınız? 
 
Neden bunları hemen şimdiden yapmaya başlamıyorsunuz? Şu anda yaşadığınız hayattan memnun musunuz? Hak ettiğinize inandığınız bir hayatı mı yaşıyorsunuz? Düşlediğiniz hayatı yaşamak için daha ne kadar beklemeniz gerekiyor? Yaşamak istediğiniz hayat ile yaşadığınız hayat arasındaki farklar neler? Kendinizde ve hayatınızda hiçbir değişiklik yapmazsanız on yıl sonra nasıl bir hayat yaşıyor olacaksınız? Bugün yaptıklarınız beş yıl sonra sizi nereye götürecek, siz nerede olmak istiyorsunuz? Hayatınız değişmeli ise bunu siz yapmazsanız kim yapacak? Bugün yapmazsanız ne zaman yapacaksanız? Buradan başlamayacaksanız nereden başlayacaksınız? “Yarın bambaşka bir insan olacağım.” diyorsanız neden bugünden başlamıyorsunuz?
 
Tüm bu sorulara derin düşünce süzgeçlerinden geçmiş yazılı cevaplar verirseniz iç motivasyonunuz için gerekli dinamikleri harekete geçirebilirsiniz. 
 
Ataletli olduğunuz için harekete geçmiyor değilsiniz, harekete geçmediğiniz için ataletlisiniz. Ataleti yenmek için yapmanız gereken tek şey kalkmak ve yapılması gerekeni yapmaktır. Her insanın içinde tembellik kadar çalışkanlık da bulunur. İçinizdeki çalışkan tarafı bulun ve güçlendirin. 
 
Atalet içinde yaşayan kişinin içinde eksik olan 3H vardır:
  1. Hareket
  2. Heyecan
  3. Hız
Bu üçlüye “hırs”ı da katabilirsiniz. 
 
Hayatta gidebileceğiniz en ileri noktayı bir düşünün: Sizi o noktaya götürecek olan yolu düşünün, o yolun nereden başladığını düşünün. Sizce hayatta gidebileceğiniz en ileri noktaya sizi götürecek yol nerenden başlıyor? Ayağınızın ucundan! Kalkın, bir şeyler yapın! Haydi başlayın!
 
Atalet kavramını farkında olmak bile çoğu kez ataleti yenme sürecini başlatmaya yeter. Ataleti tanımak ataletten kurtulmanın ilk adımıdır. Atalet kelime anlamı olarak “eylemsizlik hali” demektir. “Atıl” kelimesi ise kullanılmayan potansiyeli yani “atıl kapasiteyi” ifade eder. Sosyal bilimlerde atalet, eylem yeteneklerindeki zayıflığı ifade eder. Harekete geçmeme, harekete geç geçme, ağır kanlı hareket etme gibi durumlar için kullanılır.
 
Ataletli olmak ne demektir? Ataletli olmak, atıl halde yaşamaktır. Kendi en iyi halini bulmaya, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmamaktır. Ataletli hayat, isteksizlik ile yorgunluğun, tembellikle depresyonun, yavaşlık ile yılgınlığın “ortaya karışık” halde yaşanmasıdır. 
 
Atalet iki şekilde karşımıza çıkar: 
 
           1. İnsanın ruhunu sararak onu eylemsizleştiren psikolojik atalet.
           2. İnsan bedenini sararak onu hantallaştıran fizyolojik atalet.
 
Psikolojik atalet neyi engeller? Düşünülmüş şeylerin pratiğe dökülmesini engeller. İnsanların amaçlarını gerçekleştirmek için eyleme geçmelerini engeller. Yapılmış planları uygulamak için harekete geçmeyi engeller. İşlerin sürüncemede kalarak sonuçlanmasını engeller. Üstelik donuk ve buzlanmış bir beyin ile yorgun ve yılgın bir ruhtan oluşan hayat kimyası içinde yaşamaya neden olur.
Fizyolojik ve psikolojik atalet birbirini besler. Fizyolojik atalet, psikolojik atalet yaratır. Psikolojik atalet de fizyolojik ataleti besler. Atalet döngüsü böylece kalıcılık kazanır. 
 
Fizyolojik Ataletle Başa Çıkma Şekilleri:
Bedenimizi kullanma şeklimiz ile atalet arasında ciddi bir ilişki vardır. Ana beden duruşumuz neler hissettiğimizi, neler yapacağımızı ya da yapmayacağımızı belirler. Omuzları çökmüş gözleri ayakucuna bakan, kamburu çıkmış bir halde yaşıyorsanız yaşam yorgunu olursunuz. Bunun iki sonucu vardır:
 
  1. Vücut kimyanız negatif salgılar yapacak ve siz kendinizi daha da olumsuz hissedeceksiniz.
  2. Karşınızdakiler vücut dilinizi okuduğunda sizin “enerjisi düşük” biri olduğunuzu düşünecektir. Bu durum, örneğin herhangi bir iş başvurusunda size çok da yardımcı olmaz.
Fiziksel zindelik zihinsel zindeliği yaratır. Spor fiziksel ataleti kırar. Ayrıca sağlıklı beslenme de atalet kıran diğer bir etkendir. B ve C vitaminleri bakımından eksik bir diyet kişide halsizlik ve yorgunluk yarattığı gibi hastalıklara karşı da daha açık bir bünyenin oluşumuna neden olur.
 
Beynimizdeki Atalet Halleri:

            1. Entelektüel Atalet
            2. Duygusal Atalet
 
Entelektüel atalet, bir kişinin zihninin donuklaşması yüzünden yeni şeyler öğrenmemesi, yeni şeyler düşünmemesi sonucunda kapalı bir akıl ve donuk bir beyinle hayatını sürdürmesidir. Entelektüel atalete kapılmış insanlar yeni bir şey öğrenmek istemezler, önemli şeyler üzerine düşünmeyi sevmezler, yeni bir fikir ortaya atmak için de çaba göstermezler. Entelektüel ataletin tipik örneği kitap okumamaktır. Bu türden kişilerin her olaya karşı şablon cevapları ve çözümleri vardır. Herhangi bir nedenle bilgilerini zorlayıcı durumla karşılaştıklarında kolayca başları ağrıyıverir. 
 
Duygusal atalet ise bir kişinin hiçbir şey yapmak istememesi ve iş yapma heyecanını yitirmesi halidir. Duygusal atalet yaşayan kişiler kararsız ve isteksiz bir haldedir. Onların bu psikolojik durumu kendi kendilerini sabote etme hali olduğu için eyleme geçemez ve hareketsiz kalırlar.
 
Başarı Ataleti, Amaca Ulaşmak İçin Harekete Geçmeme Hali:
Başarı ataleti ile kastedilen “ideallerimize ulaşmak için yapmamanız gerekenleri yapmamayı” ifade ediyoruz.
 
Başarı ataleti yaşayan kişiler, hayatta başarılı olmak, ideallerindeki gibi bir hayat kurmak için neler yapmaları gerektiğini bilirler. Bunları niçin yapmaları gerektiğini de bilirler. İsterlerse nasıl yapabileceklerini de bilirler. Yapmamakla neler kaybettiklerini, yaparlarsa neler kazanacaklarını da bilirler. Yapmayı istediklerini de düşünürler ancak yine de hiçbir şey yapmazlar. 
 
Ataletin başarılı olma sürecindeki rolünden hareketle başarı ataletine, “yapılması gereken bir işi yapılması gereken zamanda, yapılması gereken yerde ve yapılması gereken şekilde yapmamak” şeklinde tanımlıyoruz. 
 
Atalet, bir tür başarısızlık döngüsü oluşturur. Bu döngüyü aşağıdaki şemada olduğu gibi özetleyebiliriz:
 
Cehalet: Bilinmesi gereken şeyleri bilmemek.
Gaflet: Dikkatsizlik, dalgınlık, aymazlık, önem verilmesi gerekene önem vermemek.
Atalet: Yapılması gerekenleri yapmamak.
Sefalet: Yoksul, mutsuz ve sefil bir durumda olmak.
Felaket: Krizler ve kötü olaylarla karşılaşmak.
Esaret: Kendini yönetebilme özgürlüğünü yitirip başkalarının esiri olmak.
 
Cehalet gafleti, gaflet de cehaleti getirir. Eğitimsiz kişiler neye ne kadar önem vereceklerini doğru olarak bilemezler. Neye ne kadar önem vereceğine doğru olarak karar veremeyen insanlar da eğitime yeterince önem veremezler.
 
Gaflet, ataleti atalet de gafleti üretir. Neye ne kadar önem vermeleri gerektiğini bilmeyen kişiler genlikle acil işleriyle ilgilenip önemli işleri sürekli ertelerler. Bu da atalet oluşumuna neden olur. Atalet halinde yaşayan kişiler de canlarından bezmiş halde yaşadıkları için önemli olanın ne olduğunu bile fark edecek zihinsel ve fiziksel güce sahip değildirler.
 
Atalet sefaleti, sefalet de ataleti getirir. Atalete düşmüş kişiler bir şey yapmadıkları için gittikçe yoksulluk ve acziyet içerisine düşerler. Burada kastedilen yoksulluk ille de parasal anlamda olmak zorunda değildir. Ruhsal yoksulluk da kişiyi en az parasal yoksulluk kadar zorlar ve mutsuz eder. Yoksulluk ve acziyet içerisinde yaşayan kişiler ise kendilerinde bir şeyler yapmak için güç bulamayacaklardır.
 
Sefalet felaketi, felaket de sefaleti getirir. Birilerinin sefalet halinde yaşaması en çok düşmanlarını sevindirir. Bu da felaketleri üzerine çekmesine neden olur. Aynı şekilde art arda felaketler yaşayan kişi ya da toplumlar daha fazla sefalete düşerler. 
 
Felaket esareti, esaret de felaketi getirir. Art arda felaketler yaşayıp kendi içinden kurtarıcı çıkaramayan toplumlar ya da kendi içinden çözümler üretemeyen kişiler bağımsızlıklarını kaybederler başka toplumların/kişilerin yönetimine açık hale gelirler.

E-Posta Adresiniz
NLP İzmir Alsancak NLP NLP Kişisel Gelişim NLP Koçluk Ortaca NLP Ortaca Kişisel Gelişim KSK NLP Karşıyaka Kişisel Gelişim Karışıyaka NLP Kişisel Gelişim İzmir Marmaris Kişisel Gelişim OK AJANS