Liseden bir arkadaşımın geçen yıl akciğer kanseri nedeniyle eşi vefat etti. Ölmeden önceki son bir yılı yatağa bağımlı haldeki eşine bakmakla geçiren arkadaşım eşi öldükten sonra haftanın her günü bir başkasının evini temizlemeye – annesi, kayınvalidesi, kızı, görümcesi… - onların alışveriş işlerini görmeye, boş kalan zamanlarında da ya bir tanıdığının hastanedeki bir yakınının refakatçisi ya da başka birinin işi çıktığından çocuklarının bakıcısı olmaya başladı. O kadar meşguldü ki kendisi için yürüyüşe çıkacak, bir kafede oturup bir şeyler içecek zamanı yoktu.

“Sen bir gelsene bana,” dedim. İşleri bahane etti, ben gittim evine, sözüm ona o çalışmıyor ben çalışıyorum aynı anda girdik evinin kapısından gece geç vakit.

Uzun uzun işten güçten, sorumluluklardan, kendisi için bir şeyler yapmaya fırsat bulamadığından yakındı. “Eşimin ölümünden beri bir ilkbahar, bir yaz bir sonbahar geçti, ne ağaçları fark edebildim ne de denizi, hayat yanımdan akıp gidiyor ben koşturmaktan fark edemiyorum bile” dedi.

Konuştukça fark ettim ki, eşinin ölümünden dolayı bir rahatlama, bir ferahlık hissi duymaktan korkuyor. Hatta bir yakını eşinin ölümünden sonra ona “Eh şimdi serbest kaldın, çocuklar evli, eşin de öldü istediğini yaparsın istediğin yere gidersin, istediğin gibi harcarsın, karışanın görüşenin yok.” demiş. Gördüğünüz gibi çekirdek inançlar sadece çocukluğumuzda beynimize atılan çapalar değil, yetişkinliğimizde de ortaya çıkabiliyorlar.

Bu çekirdek inancı saptadıktan sonra bazı kararlar aldık birlikte. Her gün sahilde kendisi için yarım saatlik yürüyüşe çıkıyor. Bu sıra yanına telefonu hariç hiçbir şey almıyor, çünkü kendisini tutamayıp evin alışverişini de aradan çıkartabilir. Ağaçlara bakıyor, çit bitkilerini, denizi inceliyor, martıları gözlemliyor, sonra da yazıyor gözlemlerini eve gelince. Çevresindekileri hizmet etmeye alıştırmış olduğundan şimdi yavaş yavaş kaliteli “hayır” demesini öğreniyor. Evinin yakınındaki bir spor merkezinde haftada üç gün spora başladı ve en önemlisi de haziran sonu için bir haftalık tatil rezervasyonu yaptı. Dün telefon etti, ne zamandır istediği bir kararı vermiş ve kanun kursuna yazılmış haftaya başlıyormuş.

Şimdi sorgulama zamanı: Hep birlikte çekirdek inançlarımızı sorgulamaya ne dersiniz?